İstanbul / Türkiye
+90 545 491 15 96

‘Hiçbir kurum kararı tanımıyorum diyemez’

‘Hiçbir kurum kararı tanımıyorum diyemez’

Bireysel başvurular konusunda, ihlalin bulunup bulunmadığını tespitle yükümlü olduklarını belirten Anayasa Mahkemesi Baş Raportörü Hüseyin Ekinci, ”Hiçbir devlet kurumu, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı tanımıyorum diyemez” ifadesini kullandı.

Anayasa Mahkemesi Baş Raportörü Dr. Hüseyin Ekinci, NTV canlı yayınında 5 aydır devam eden Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru konusuna ilişkin soruları yanıtladı.

Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluk ve uzun yargılamalara ilişkin yapılan 9 ayrı bireysel başvuru için Adalet Bakanlığı’ndan görüş istemişti.

Gelen savunma doğrultusunda, bu alanlardaki başvurularda emsal kararlar alınması ve haksız yargılama veya tutuklamalara son verilmesi hedefleniyor.

Ekinci, Adalet Bakanlığı’nın bu isteklerine en geç 2 ay içerisinde cevap vermesi gerektiğini söyledi.

Elinizde, uzun yargılama ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili 70’in üzerinde başvuru var. Adalet Bakanlığı’ndan bu dosyaların 9’unu seçtiniz ve görüş istediniz. Bu dosyaları neye göre seçtiniz?

Hüseyin Ekinci: Bireysel başvuru niteliği itibariyle mahkemenin içtihadı üzerinde işleyen bir sistem. Mahkememize şu ana kadar uzun tutukluluklarla ilgili pek çok başvuru yapıldı. Genel başvuru olarak 2700’ün üzerinde başvuru var ama 100’ün üzerinde de bireysel başvuru yapıldı. İlk başlangıçta eksikliği bulunmayan ya da eksikliği giderilmiş olan dosyalardan örnek olarak 9 dosya seçildi. Bunlardan 7’si uzun tutukluluğa ilişkin 1’i adil yargılanmaya ilişkin ve diğeri uzun yargılama süresi şikayetine ilişkin başvuru. Bu başvurular seçilirken Anayasa Mahkemesi’nin daha sonraki kararlarına örnek olabilecek nitelikte. Bunların için çok az süreli denebilecek 3-5 aydır tutuklu olanlar 1-2 yıldır tutuklu olanlar 3-5 yıldır tutuklu olanlar ve daha fazla tutuklu olanlar var.

Bunlardan her biri Anayasa Mahkemesi’nin benzer nitelikteki dosyalarını karara bağlaması için bir pilot ya da bir içtihat ortaya koymasını sağlayabilecek dosyalar seçildi. Anayasa Mahkemesi incelemesini yapıp karar verdikten sonra benzer nitelikteki başvuruları artık o içtihat çerçevesinde daha kısa süre içinde sonuçlandırmış olacağız.

‘DEĞERLENDİRME VEYA İTİRAZA YÖNELİK SORULAR SORDUK’
Anayasa Mahkemesi’nden dosyanın hem kabul edilebilirliğine ilişkin hem de esasına ilişkin cevap verebilmesi imkanı var. Bu hususlara ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) biliyorsunuz hükümetlere soruları yönelttiğinde spesifik olarak sorular soruyor. Biz de daha genel o konuya ilişkin değerlendirme veya varsa itirazlarını ya da katkılarını sunabilecekleri nitelikte sorular sorduk.

Adalet Bakanlığı’nın size cevap vermek için ne kadar süresi var?

‘BAKANLIĞIN 2 AY İÇİNDE YANIT VERMESİ GEREKİR’
Hüseyin Ekinci: Bir ay içinde kural olarak cevap vermesi gerekiyor. Ama tabi daha sonra dosyaların yoğunluğunun artması veya pek çok dosyayla ilgili cevap verecek olmaları nedeniyle eğer bu yetişmezse bir aylık ilave süre sisteme imkanları var. Yani toplamda iki ay diyebiliriz. Buradan cevap geldiğinde de gelen cevabı biz başvurucuya da bildireceğiz. Onlarında 15 gün içinde varsa itirazları veya söyleyeceklerini aldıktan sonra mahkememiz artık dosyanın esasına girip incelemiş olacak.

‘BAŞVURU İNCELEMESİ 3 AŞAMADAN OLUŞUYOR’
Anayasa Mahkemesi’nin dosyaları incelemesinde üç aşama var. Birincisi bireysel başvurular ilk alındığında kayda giriliyor, dosyalanıyor ve şekil itibari ile eksiklikleri var mı yok mu bunlar inceleniyor. Eğer bir eksiklik varsa biz ilgili kişiye 15 gün içinden bunu tamamlamasını istiyoruz veya başvuru niteliğinde değilse doğrudan reddedebiliyoruz. İkinci aşama komisyonlar aşaması. Komisyonlar aşamasında başvurunun kabul edilebilirliği inceleniyor. Yer açısından, kişi açısından, zaman bakımından veya konu bakımından pek çok noktadan incelenmesi gerekiyor. Eğer başvuru bunları karşılıyorsa bir kabul edilebilirlik kararı veriliyor. Bundan sonra bölümlerimiz kabul edilebilir bulunan dosyanın esasına ilişkin olarak burada bir ihlal vardır ya da yoktur şeklinde karar verebiliyor. Bölümlerde 5 üyeden oluşuyor başkanvekili başkanlığında.

İhlal var gibi bir karar verdiğiniz zaman yetkili merci neresi oluyor ondan sonra?

‘HİÇBİR KURUM ‘KARARI TANIMIYORUM’ DİYEMEZ’
Hüseyin Ekinci: Bizim kanunumuz çerçevesinde Anayasa Mahkemesi ihlalin bulunup bulunmadığını tespitle yükümlü. Bunun dışında artık ilk derece mahkemesinin yerine geçerek bir karar vermesi mümkün değil. Ama vermiş olduğumuz karar bütün organları bağlayıcı nitelikte bir karar. Hiçbir devlet kurumunun Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde vermiş olduğu kararı tanımıyorum şeklinde bir karar vermesi mümkün değil. Bu ihlali ortadan kaldıracak şekilde kararı vermesi gerekiyor. Bireysel başvurunun işleyişi içtihatla ortaya çıkan bizim içtihadımız ortaya konulduktan sonra benzer nitelikte pek çok başvuruyu daha ayrıntılı incelemeye girişmeden ihlal var veya yok diye karar verebileceğiz. Tüzel kişilerin başvurusuyla ilgili bir kararımız çıktı mahkememizin benzer nitelikte başvurularla ilgili iki kişilik komisyonlarımızın önünde hemen sonuçlandırabiliyoruz.

Uzun tutukluluklarla ilgili 70’in üzerinde başvuru olduğu biliniyor daha çok kimler var bunların arasında?

‘BAŞVURUCUNUN GÖREVİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL’
Hüseyin Ekinci: Burası hak merkezli bir inceleme yapıyor başvurucunun kim olduğu ya ad hangi görevde olduğu bizim açımızdan önem taşımıyor. Biz bu çerçevede kimliklerinden ziyade başvurunun konusu nedir? Örneğin yaşam hakkıyla ilgili bir başvuru gelmişse çok önemli bir başvuru dediğimiz ilk önce çözümlenmesi gereken öncelikle başvuru bu tür başvurular. Bazen başvurucunun farkında bile olmuyorsunuz.

Abdullah Öcalan kitabına yasağın kalkması için, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya da 12 Eylül davasında haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuru yapmıştı. Bu dosyalar çok yansıdı bunların durumu nedir?

ÖCALAN, EVREN VE ŞAHİNKAYA’NIN BAŞVURULARI
Hüseyin Ekinci: Dosyanın işleyişi ile ilgili doğrudan bir bilgi vermemiz mümkün değil. Bu tür dosyalarda öncelikle idari açıdan incelemeler yapıldı eksiklik var mı yok mu diye. Daha sonra kamuoyuna da yansıdı muhtemelen taraflardan yansımıştır. Biz eksiklik olduğu zaman şunlar eksik bunu giderin diye yazı gönderiyoruz. Bu dosyalarda da varolduğu tespit edilen eksiklikler giderilmek için yazışmalar yapıldı ve normal prosedürü devam ediyor.

AİHM’de alınan cezaların önüne geçilmesi bekleniyor. Adalet Bakanlığı bu 9 dosya ile ilgili size bir savunma verecek ancak AİHM’de bu tarz davalarla ilgili durum nedir buradan örnek alacağınız davalarla ilgili karşılaştırma yaptınız mı?

Hüseyin Ekinci: Tutukluluk süreleriyle ilgili mesele dosyanın niteliğine göre, delil durumuna göre mahkemenin dosyayı sonuçlandırmak için yapmış olduğu duruşma sıklığına göre bu değişebiliyor. AİHM’de birkaç aylık tutukluklarda bile çok uzun dediği hak ihlali bulduğu dosyalar var. Ama bununla birlikte 5-6 yıla varan tutukluluklarda bazı unsurları göz önünde tutarak ihlal yoktur dediği söz konusu.

Genel bir izleniminiz var mı Türkiye‘de bu kararlar hatalı verilmiş gibi?

Hüseyin Ekinci: Elimizdeki dosyalar sonuçlanacak hepimize düşen bekleyip sonucunu görmek.

Tarih : NTV Haber 20.02.2013

Medya – Kaynak : https://www.ntv.com.tr/turkiye/hicbir-kurum-karari-tanimiyorum-diyemez,OXbHqMYAXEW2OBJH8HskyQ

Bir cevap

  1. Hi, this is a comment.
    To get started with moderating, editing, and deleting comments, please visit the Comments screen in the dashboard.
    Commenter avatars come from Gravatar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir